İZDEDA : YÜKSEK KATSA, FOLKARTLAR MİSTRALLER AYAKTA DURMAMALIYDI

İZMİRLİ DEPREMZEDELERİN KATLAR İÇİN ECRİ-MİSAL İSYANI : BAYRAKLI’DA 17 KATLI BİNALARDA YOĞUNLUK OLMUYOR DA BİZİM 7 KATLI BİNALARIMIZ  MI? OLUYOR!

Dernek binasındaki basın toplantısıyla  kat sıkıntılarını dile getiren İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) depremzedeler için yapılan emsal artışı (Ecri-Misal) hakkında verilen yürütmeyi durdurma kararına karşı çıksrak basın açıklaması yaptı. Dernek binasında yapılan açıklamada şu ana kadar yapılan uygulamaları da eleştiren İzmirli depremzedeler tepkilerini basın yoluyla paylaştı.

Rezerv alan bölgesinde yapılan 3bin 600 konutların, daha önce söz verilen 8bin 500 konutun tamamlanmasını isteyen İZDEDA üyeleri, Bayraklı’da aynı bölgede 17 katlı binalara göz yumulurken yanı başında depremzedeler için yapılacak 7 katlı binaların emsal artışının mahkemece yürütmesinin durdurulmasına tepki gösterdi.

İZDEDA Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Özkan, mahkemenin aldığı kararın depremzedeleri yıktığının altını çizerek, “30 Ekim 2020’den bu yana sadece Bayraklı bölgesinde 2 apartmanın inşaatı bitti, 75 adet ruhsat alındı, Buca bölgesinde ve diğer ilçelerimizde 10 adet inşaatımız devam etmekte. Bu inşaatlar belediyeden almış olduğumuz Emsal Artışı sayesinde hareketlendi. Mahkemenin almış olduğu yürütmeyi durdurma kararı haberi bizleri yıktı, yolumuzu kapattı, umut ışığımızı söndürdü. Oysaki emsal artışı ve kredi faizlerinin çok olmasa da aşağı çekilmesiyle belediyemiz ortaklığıyla kurulan Halkkonut Kooperatifimiz bir taraftan müteahhitler bir taraftan, Bakanlığımız tarafından gönderilen Emlak Konut bir taraftan inşaatların yapılmaya başlaması bizim için yeni bir başlangıçtı. Şimdi tekrar 28 ay öncesine döndük. Biz Emsal Artışını( Ecri-Misal) isterken hep dedik ki ‘Rantçı değiliz, depremzedeyiz mağduruz, ekonomik gücümüz yok. Günümüz şartlarında 110 m2 bir daire 1 milyon 600 bin TL inşa edilirken, Emsal Atışı ile birlikte bu değer 600 bin TL ye düşmektedir. Buradan hareketle emsal artışı isteğimiz olmuş ve belediyemiz tarafından olumlu karşılanmıştır. Fakat TMMOB’nin itirazı ve süreci mahkemeye taşıması ile bizim için belirsizlik başlamıştır. TMMOB’un bu konu hakkındaki savunması ilginçtir” dedi.

17 KATLI BİNA YOĞUNLUK OLMUYOR, 7 KATLI OLUYOR

Özkan şu bilgileri de verdi: “Diyorlar ki: Nüfus yoğunluğu olur kent kaldıramaz. Bayraklı gibi düzenli yeşil alanları ve okullarıyla bu kent kaldıramazsa. TMMOB un 17 katlı binasının yanında benim 7 katlı binam yoğunluk yapıyorsa ne diyeyim bilemedim. Diyorlar ki: Evleriniz devlet tarafından yapılsın, İstanbul’daki köprüler ve yollar yapılmasaydı bu evleri devletin yapabilmesi için para çıkardı. Biz bunu bilemeyecek kadar cahil miyiz? Biz bunu istemeyecek kadar bilinçsiz miyiz? 6 Şubat’ta deprem olan 11 ilde afet ilan edildi. Buna rağmen evlerin inşasında , devlet depremzede karşılayacak şekilde açıklama yapıldı. Diyorlar ki: Yüksek kat öldürür. Benim evim 7 katlı yıkıldı. Yan binam 7 katlı yıkılmadı. Aynı yıl yapımı aynı kat birçok bina varken bir kısmının yıkılması yüksek kattan mı, imalat hatası mı? Yüksek katsa, Folkartlar Mistraller ayakta durmamalıydı. Son depremde gördük ki, yeni yapılan ya da eski yapılan değil çok katlı ya da az katlı değil vicdansızların yaptığı binalar yıkıldı. İlim ve fenne göre yapılan binalar ayakta. Onların iddiasına göre Japonya’daki yüksek katlar, Amerika’daki yüksek katlar her an yıkılmalı. Çünkü orası da deprem bölgesi. Bizim yapacağımız bir nevi kentsel dönüşüm. Detaylı zemin etüdü, Fore kazığı, Jetgrou, Radya temeli, zorunlu bodrum katı, son teknoloji ile büyük bir dönüşüm hikayesidir. Bu hikâyede yer almak isteyenler yanımızda olanlardır. TMMOB bu fırsatı tepmiş ve kamudan halktan ne kadar uzak olduğunu göstermiştir. Zira bize gösterdikleri ihtimamı, özeni aynı bölgede yapılan 48 katlı binalara göstermemişlerdir ve onlar gözümüzün içine baka baka yükselmeye devam etmekte, satışlar yapmakta, insanları oturtmaya başlatmışlardır. Kendilerini vicdana davet ediyorum”

 DEPREMZEDELERE KULAK VERİLMELİ

 “Bizler artık yorulduk, tükendik, yaşama ümidimizi kaybettik. Bir an önce siyasilerimiz İzmir depremzedelerine kulak vermeli ve bizlerin diğer illerde olduğu gibi afetzede olarak görmelidir” diyen Özkan depremzedelerin şu isteklerini dile getirdi:  Ağır hasarlılara yaptığı gibi, orta ve az hasarlılarımıza da gerekirse ücreti mukabilinde evlerini yapmalı,  Ağır hasarlı depremzede kiracılarımızı da çözüm üretip kira derdinden kurtarmalı. Rezerv alan bölgesine şu anda 3600 konut yapılmıştır daha önce söylendiği gibi 8500 konut yapımı tamamlanmalıdır. Orta hasarlılarımıza rezerv alan bölgesinden söz verildiği gibi konutları verilmeli bölgeye İzmir Depremzedesi hariç kimse sokulmamalıdır. Afet bölgesinde olduğu gibi evler yapılana kadar 5 bin TL kira desteği sağlanmalı. O yer kavramıyla mağdur olan vatandaşlarımızın sorunlarının çözümü için TBMM’de çözüm üretilmelidir. Bizlere 0 faizli 2 yıl ödemesiz 20 yıl ödemeli deprem destek kredisi tanımlanmalı, kentsel dönüşüm kredisi sarmalından çıkartılmalıdır. İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) depremzedeler için yapılan emsal artışı hakkında verilen yürütmeyi durdurma kararına karşı açıklama yaptı. Dernek binası önünde yapılan açıklamada İzmirli depremzedeler tepkilerini dile getirdi. Depremzedeler Bayraklı’da aynı bölgede 17 katlı binalara göz yumulurken yanı başında depremzedeler için yapılacak 7 katlı binaların emsal artışının mahkemece yürütmesinin durdurulmasına tepki gösterdi.

İZDEDA Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Özkan, mahkemenin aldığı kararın depremzedeleri yıktığını belirterek, “30 Ekim 2020’den bu yana sadece Bayraklı bölgesinde 2 apartmanın inşaatı bitti, 75 adet ruhsat alındı, Buca bölgesinde ve diğer ilçelerimizde 10 adet inşaatımız devam etmekte. Bu inşaatlar belediyeden almış olduğumuz EMSAL ARTIŞI sayesinde hareketlendi. Mahkemenin almış olduğu yürütmeyi durdurma kararı haberi bizleri yıktı, yolumuzu kapattı, umut ışığımızı söndürdü. Oysaki emsal artışı ve kredi faizlerinin çok olmasa da aşağı çekilmesiyle belediyemiz ortaklığıyla kurulan Halkkonut Kooperatifimiz bir taraftan müteahhitler bir taraftan, Bakanlığımız tarafından gönderilen Emlak Konut bir taraftan inşaatların yapılmaya başlaması bizim için yeni bir başlangıçtı.

Şimdi tekrar 28 ay öncesine döndük. Biz emsal artışını isterken hep dedik ki ‘Rantçı değiliz, depremzedeyiz mağduruz, ekonomik gücümüz yok. Günümüz şartlarında 110 m2 bir daire 1 milyon 600 bin TL inşa edilirken, EMSAL ARTIŞI ile birlikte bu değer 600 bin TL ye düşmektedir. Buradan hareketle emsal artışı isteğimiz olmuş ve belediyemiz tarafından olumlu karşılanmıştır. Fakat TMMOB’nin itirazı ve süreci mahkemeye taşıması ile bizim için belirsizlik başlamıştır. TMMOB’un bu konu hakkındaki savunması ilginçtir” dedi.

17 KATLI BİNA YOĞUNLUK OLMUYOR, 7 KATLI OLUYOR

Özkan şu bilgileri de verdi: “Diyorlar ki: Nüfus yoğunluğu olur kent kaldıramaz. Bayraklı gibi düzenli yeşil alanları ve okullarıyla bu kent kaldıramazsa. TMMOB un 17 katlı binasının yanında benim 7 katlı binam yoğunluk yapıyorsa ne diyeyim bilemedim. Diyorlar ki: Evleriniz devlet tarafından yapılsın, İstanbul’daki köprüler ve yollar yapılmasaydı bu evleri devletin yapabilmesi için para çıkardı.  Biz bunu bilemeyecek kadar cahil miyiz? Biz bunu istemeyecek kadar bilinçsiz miyiz? 6 Şubat’ta deprem olan 11 ilde afet ilan edildi. Buna rağmen evlerin inşasında Yüzde60, devlet Yüzde40 depremzede karşılayacak şekilde açıklama yapıldı. Diyorlar ki: Yüksek kat öldürür. Benim evim 7 katlı yıkıldı. Yan binam 7 katlı yıkılmadı. Aynı yıl yapımı aynı kat birçok bina varken bir kısmının yıkılması yüksek kattan mı, imalat hatası mı?

Yüksek katsa, Folkartlar Mistraller ayakta durmamalıydı. Son depremde gördük ki, yeni yapılan ya da eski yapılan değil çok katlı ya da az katlı değil vicdansızların yaptığı binalar yıkıldı. İlim ve fenne göre yapılan binalar ayakta. Onların iddiasına göre Japonya’daki yüksek katlar, Amerika’daki yüksek katlar her an yıkılmalı. Çünkü orası da deprem bölgesi. Bizim yapacağımız bir nevi kentsel dönüşüm. Detaylı zemin etüdü, Fore kazığı, Jetgrou, Radya temeli, zorunlu bodrum katı, son teknoloji ile büyük bir dönüşüm hikayesidir. Bu hikâyede yer almak isteyenler yanımızda olanlardır.  TMMOB bu fırsatı tepmiş ve kamudan halktan ne kadar uzak olduğunu göstermiştir. Zira bize gösterdikleri ihtimamı, özeni aynı bölgede yapılan 48 katlı binalara göstermemişlerdir ve onlar gözümüzün içine baka baka yükselmeye devam etmekte, satışlar yapmakta, insanları oturtmaya başlatmışlardır.  Kendilerini vicdana davet ediyorum”

DEPREMZEDELERE KULAK VERİLMELİ

“Bizler artık yorulduk, tükendik, yaşama ümidimizi kaybettik. Bir an önce siyasilerimiz İzmir depremzedelerine kulak vermeli ve bizlerin diğer illerde olduğu gibi afetzede olarak görmelidir” diyen Özkan depremzedelerin şu isteklerini dile getirdi:

Ağır hasarlılara yaptığı gibi, orta ve az hasarlılarımıza da gerekirse ücreti mukabilinde evlerini yapmalı,

Ağır hasarlı depremzede kiracılarımızı da çözüm üretip kira derdinden kurtarmalı.

Rezerv alan bölgesine şu anda 3600 konut yapılmıştır daha önce söylendiği gibi 8500 konut yapımı tamamlanmalıdır.

Orta hasarlılarımıza rezerv alan bölgesinden söz verildiği gibi konutları verilmeli bölgeye

İzmir Depremzedesi hariç kimse sokulmamalıdır

Afet bölgesinde olduğu gibi evler yapılana kadar 5 bin TL kira desteği sağlanmalı. O yer kavramıyla mağdur olan vatandaşlarımızın sorunlarının çözümü için TBMM’de çözüm üretilmelidir. Bizlere 0 faizli 2 yıl ödemesiz 20 yıl ödemeli deprem destek kredisi tanımlanmalı, kentsel dönüşüm kredisi sarmalından çıkartılmalıdır.” Şeklinde açıklamalarda bulundu

Bunları da sevebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir