SERDAR BAĞBAŞI KİŞİSEL MARKALAŞMAYI ANLATTI

Kişisel Markalaşma

Serdar Bağbaşı, kişisel markalaşmayı anlattı.

Bağbaşı, “Kişisel marka yaratmak öyle gözünüzü korkutacak kadar zorlu ve sıkıntılı bir süreç değildir. Yeter ki doğru adımları zamanında atın ve sabırlı olun. Adımları izleyin, doğru stratejinizi kurun sizin ve aileniz için efsaneyi oluşturmaya başlayın.” Dedi.

Bağbaşı şunları kaydetti; “Neredeyse bu yolda hevesli olan her kez, Markalaşma yolunda en büyük sorun nereden başlayacağını bilmemek. Sizin için hazırladığımız bu kitap, bu güne kadar markalaşmış binlerce kişisel markanın oluşum süreci incelenerek, markalaşma yolundaki en başarılı ve makul strateji oluşturulmuştur.

Markanız ne kadar dar ve hedef kitleye odaklanmışsa, insanların kim olduğunuzu hatırlaması o kadar kolay olacağını bu süreç zarfında aklınızdan çıkartmayın.

Unutmayın bundan sonra kişisel markanızı bir şirket gibi yönetmeye başlayacaksınız..

Marka Nedir?

Kısaca resim ya da harfle yapılan işaret olarak ifade edilmeye kalkılsa da, marka rakiplerinizden sizi ayıran özeliklerinizi ön plana çıkararak hedef kitlenize verdiğiniz güvendir. Yani marka bir güven işaretidir, kullanıcıya verilen güven sayesinde marka değeri oluşmaya başlar.

Yani markalaşma sizin müşterilerinize bu günden yarına ne yapacağınızı gösteren bir el feneridir. Rakiplerinizde sizin gibi bir takım vaatlerde bulunacağından, sizin vaatlerinizin hem rakiplerinizden farklı olduğunu, hem de daha güvenilir olduğunu attığınız her adımda hedef kitlenize hissettirmeniz sayesinde bir adım öne geçebileceksiniz.

Marka & Güven İlişkisi Nedir

Giriş konuşmamızda de belirttiğimiz gibi marka bir güven sembolü haline dönüşmek zorundadır. Markalaşma süreci içinde hedef kitleniz ile bu güven ortamını oluşturmanız, daha sonraki markalaşma adımlarınızı sağlamlaştıracak ve hedef kitlenizin sizin gönüllü marka elçiniz olmasını sağlayacaktır.

Neden Markalaşmalıyız?

Markalaşma güveni, güven tercih edilmeyi getirir Pazar rekabetinde öne geçmek için yapılan marka yolculuğunda, Hedef kitlesine verdiği güven derecesine göre ürün/fiyat oranı, tercih sebebi, daha büyük bir Pazar vb. Bu ve bunun gibi birçok sebepten dolayı markalaşmak artık keyfi bir durum değil mecburiyet haline gelmiştir.

Kişisel Markalaşma Nedir?

Bir alanda yetenekliyseniz, itibarınız ve yeteneğiniz doğru bir strateji ile istediğiniz markayı oluşturmanıza yardımcı olacaktır.

Kişisel Markalaşma için nereden başlayacağım

İlk önce kendinizin farkına vararak başlayın. Ben kimim? Ne eğitim aldım? Yabancı dil düzeyim ne? Ne istiyorum? Hedefim ne? Diğerlerinin gözünde algım nasıl? Ben kendimi nasıl değerlendiriyorum? Güçlü ve zayıf yönlerim neler? Geliştirilmesi gereken yönlerim neler? Şeklinde soruların cevabını kendimizde arayarak markalaşma sürecinizi başlatabiliriz.

Daha sonra Hedef kitle analizi; Kime ya da hangi konuya hitap eden bir marka olacaksınız?

Ekip olarak neredeyse tüm danışanlarımıza “yapmak istediğiniz işi seçin ” telkinde bulunuyoruz.

Çünkü olay işten çıkıyor, daha çok kendinizi geliştirme isteği başarıyı daha hızlı getiriyor.

Yapmak istediğiniz iş,

Halkın talep ettiği iş,

Rakiplerinizin el atamadığı iş şeklinde başlıklar altında toplayıp değerlendirme imkânınızın da olduğu gözden kaçırmayın.

Yapmak istediğiniz iş En iyi hangi konuyu biliyorsunuz, uzman olduğunuz konu başlığı nedir? Bu konuda uzmanım diyorsunuz ama konuyla ilgili her ayrıntıya hakimmisiniz? Eksik olan taraflarınız var mı? Almanız gereken eğitimler ya da okumanız gereken kitaplar var mı? İlk önce bu konuya odaklanmanız gerekmektedir. Burada birçok danışanımız ile sorun yaşadığımız en büyük sorun uzmanlık alanı ile yapma istediği işin farklı olması. Uzman olduğunuz konuda markalaşmak size daha hızlı yol aldıracaktır. Bu eğitim sürecini boşa harcamamış olacaksınız.

Halkın talep ettiği iş geçici akımlar ve kısa dönemli konulardır. Saman alevi gibi olduğundan hiçbir danışanımıza tavsiye etmedik. Günkü kişisel markalaşma uzun yorucu ve sabır isteyen bir sürecin olduğundan siz bu sürecin sonuna gelmeden konuya ilginin dağılma ihtimali yüksektir. Çalışmanın ve harcanan zaman ve paranın çöpe atılma ihtimali yüksektir.

Rakiplerinizin el atamadığı iş ya da atıfta başarılı olamadığı diye de başlığı genişletebiliriz. Bu konu başlığı hakkında başlı başına bir kitap yazılabilir belki de. Çok uzun araştırmalar ve çalışma gerektirir. Rakiplerim bu konuya neden el atmamış ya da atamamış, kimler bu konuda çalışma yapmış neden başarılı olamamış, başarı için gerekli şartlar neler, bu şartların tamamı mebde mevcut mu? Gerekli zaman ve bütçe var mı? Şeklinde soruları geliştirebilirsiniz. Sorular konu başlığına göre uzayabilir çünkü birçok alt başlıkta oluşturmanız gerekecektir. Biz size en başarılı stratejileri en kısa zamanda anlatmaya çalıştığımızdan bu konu üzerinde derinlemesine durmayacağız.

Örneğin yapmak istediğiniz işte karar kıldınız ve net bir hedef koydunuz ortaya. İkinci adım hikâye oluşturmaya geldi sıra. Neden hikâye oluşturmamız gerekiyor. İnsanlar hikâyeleri sever ve ilgisini çeker. Daha akılda kalıcı olur. Bir dönem okulu bıraktı ve milyarder oldu hikâyelerinin çok yaygın olduğunu sizlerde hatırlarsınız. Bir hikâyenin peşinde kaç kişi olabilir. Avrupa ya da ADB yaşıyorsan çok kişi olur ve her hikâyeyi insanlar ilk defa duymuş gibi tepki tepki verir. Söyle bir geçmişe gidelim o zaman. Listeyi varlık sırasına göre veya tarihi sıralamaya göre yapmadım. Aklıma geldikçe yazdım. Sadece size hikâyenize ilham olması için bu şekilde liste çıkartmak istediğimi de belirtmeden geçemeyeceğim.

·         Steven Paul Jobs – Apple, Next Computer ve Pixar ( Hikâyesi bir yana çok takdir ettiğim bir iş adamıydı )

·         Bill Gates – Microsoft

·         Gabe Newell – Half-Life

·         Jack Dorsey – Twitter

·         Sean Parker – Napster

·         Steven Spielberg – Yönetmen

·         Ralph Lauren – Polo

·         Michael Dell – Dell

·         Sheldon Adelson – casino sahibi

·         Mark Zuckerberg – Facebook

·         Larry Ellison – Orancle

 Neredeyse Dünyanın en zengini konumundaki bu insanların bile bir hikâyesi varsa, sizin de bir hikâyeniz olmalı, insanların beğenip takdir edeceği, kitlenizin ilgisini çekecek ve etkileşimde bulunacağı. Hikâyenizi oluştururken tabii ki hedef kitlenizin takdir edeceği ve sizinle etkileşime geçeceği bir konu başlığı olmasına ve samimi olmasına özen gösterin.

Buraya kadar öğrendiklerimizi söyle bir gözden geçirelim. Kişinin marka olabilmesinin ilk adımı Konunun uzmanı olması, Güven vermesi ve özgünlüktür.

 “Her şey olmaya çalışmayın, bir şey olun, en iyisi olun.”

Hedef kitlenize ne mesaj vereceğinize karar verin ve en önemlisi kararlı olun. Mesajınızı seçerken hedef kitlenizi analiz edin. Hedef kitleye odaklı mesaj vermeniz gerektiğini unutmayın. Mesajınız çok şey içermesin, tek şey içersin ve net olsun. Eğer marka olmanın temeli güvene dayanıyorsa mesajınız güven versin. Sizin kişisel tutum ve davranışlarınızda mesajınızı desteklesin.

Burada mesajını seçerken;

·         Özgün olmasına

·         Sağlam bir hikâyesi olması

·         Güven vermesine

·         Tutarlı olmasına

·         Sizin konuya hâkimiyetiniz

·         Hedef kitlenizin vereceği tepki

·         Net ve Anlaşılır olmasına

·         Toplumsan değer yargıları ile ters düşmemesine

·         Sürdürülebilir olmasına

·         Geliştirilebilir olmasına

Dikkat etmelisiniz.”

Serdar BAĞBAŞI – B2Cfocus.com

Bunları da sevebilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir